Burada bulunuyorsunuz:
- Pankreas Cerrahi Hastalıkları Mükemmeliyet Merkezi Hakkında
- Pankreasın işlevleri nelerdir?
- Pankreasın hangi hastalıklarını cerrahi olarak tedavi ediyoruz?
- Hangi tip pankreas ameliyatları uygulamaktayız? Charité'de pankreas rezeksiyonları minimal invaziv olarak yapılıyor mu?
- Pankreas cerrahisi - Ameliyatlar
- Pankreas ameliyatindan önce ve sonra
- Kalitemiz, Ünitemizin Bağımsız Sertifikasyonu
- Sertifikalar
- Doktorlarımız
- Poliklinik saatleri ve iletişim
- Bize nasıl ulaşabilirsiniz
Pankreas Cerrahi Hastalıkları Mükemmeliyet Merkezi Hakkında
Her yıl 200'den fazla pankreas kanseri ameliyatı gerçekleştiren Charité Mitte | Campus Virchow-Klinikum Cerrahi Kliniği, Avrupa'nın önde gelen pankreas cerrahisi merkezlerinden biridir ve kliniğimizde pankreas cerrahisinin tüm spektrumunda, en yüksek uluslararası düzeyde son derece karmaşık ameliyatlar yetkinlikle uygulanmaktadır.
Uzun yıllara dayanan 4.000'den fazla pankreas ameliyatı deneyimini içeren klasik açık cerrahiye ek olarak, 2018'den bu yana pankreas cerrahisinde standart olarak da Vinci robotik sistemini kullanmaktayız ve minimal invaziv ameliyat olanağı sunan Almanya'daki ilk merkezlerden biriyiz.
Bir Pankreas Tümörü Merkezi ve Pankreasın Cerrahi Hastalıklarında Mükemmeliyet Merkezi olarak, Charité'deki diğer disiplinlerden pankreas uzmanlarıyla yakın bir şekilde çalışmaktayiz. Haftalık tümör konseylerinde her hastanın durumu ayrıntılı olarak tartışılmakta ve hastaya özel, multidisipliner bir tedavi plani oluşturulmaktadır. Hangi tedavi yönteminin en uygun olduğunu her zaman hastalarımızla birlikte değerlendirmekteyiz.
Başlangıçta ameliyat edilemez görünen tümörler için kemoterapi ile onkolojik ön tedavi, pankreasın kötü huylu tümörlerinde giderek daha önemli hale gelmektedir. Genellikle, başlangıçta ameliyat edilemeyen tümörlerin kemoterapötik ön tedavisinden sonra, yeterli bir güvenlik marjı ile cerrahi olarak tamamen çıkarabilmektedir.
Pankreas hastalıklarının tedavisi konusunda ulusal ve uluslararası üniversite araştırma projelerine liderlik etmekte ve en son bilimsel bulgulara dayanan yenilikçi tedavi yöntemleri sunabilmekteyiz.
Pankreasın işlevleri nelerdir?
Pankreas yaklaşık 15 cm uzunluğunda, 60 ila 120 g ağırlığında, karnın üst kısmında midenin arkasında ve üst bel omurlarının önünde yer alan bir salgı bezidir. Pankreas başı, pankreas gövdesi ve pankreas kuyruğu olarak üçe ayrılır ve sağ üst karın bölgesinde duodenum (onikiparmak bağırsağı) ve solda dalak tarafından yanlamasına sınırlanır.
Pankreasın ana işlevi, kan şekerinin düzenlenmesi için insülin ve glukagon hormonlarının üretimi (endokrin işlev) ve pankreas kanalı yoluyla ince bağırsağa salınan ve safra ile birlikte yiyeceklerin sindirimi için gerekli olan enzimlerin (lipaz, amilaz ve tripsin gibi) sentezidir.
Pankreas hastalıkları genellikle başlangıçta ağrılı değildir ve uzun süre fark edilmeden kalır. Pankreas hastalıklarının ilk belirtileri sırt ağrısıdır. Ancak pankreas salgısının veya karaciğer tarafından üretilen safranın dışarı akışı örneğin pankreasın baş kısmındaki bir tümör nedeniyle engellendiğinde, hastalarda ikter ("sarılık") veya ilk belirtiler ortaya çıkar.
Pankreasın hangi hastalıklarını cerrahi olarak tedavi ediyoruz?
Avrupa'nın en deneyimli pankreas merkezlerinden biri olarak, cerrahi tedavi spektrumumuz pankreasın tüm iyi huylu ve kötü huylu hastalıklarını kapsamaktadır.
Charité Pankreasın Cerrahi Hastalıkları Mükemmeliyet Merkezi sertifikasına sahip kliniğimizin cerrahları, küçük bir tümörün komplikasyonsuz şekilde çıkarılmasından pankreas transplantasyonuna kadar modern pankreas cerrahisininin tüm spektrumunu sunmaktadır.
Pankreasın ilerlemiş tümörlü hastalıklarının karmaşık ve yüksek riskli tedavisi, gerek açık klasik gerekse de minimal invaziv cerrahideki uzun yıllara dayanan deneyimimiz sayesinde pankreas ekibimizin özel ilgi alanı olmaktadir.
Her şeyden önce, klasik minimal invaziv veya yenilikçi robot yardımlı teknikler gibi minimal invaziv tekniklerin geniş ve rutin kullanımı, hastalarımıza zor hastalık durumlarında bile pankreas tümörleri için güvenli cerrahi yöntemler sunmamızı sağlar.
Hangi tip pankreas ameliyatları uygulamaktayız? Charité'de pankreas rezeksiyonları minimal invaziv olarak yapılıyor mu?
Charité Mitte | Virchow-Klinikum Kampüsü Cerrahi Kliniğinde güncel standartlara ve tedavi kılavuzlarına dayanan uluslararası kabul görmüş tüm ameliyatlar uygulanmaktadır.
Pankreasın bir bölümünün cerrahi olarak çıkarılması (rezeksiyon)
Rezeksiyon en çok kanser vakalarında, ancak bazı kistik tümör veya kronik pankreatit olgularında da gerekli olabilir. Bu anlamda pankreasın sağlıklı kısımlarının ve çevresinin mümkün olduğunca korunduğu modern cerrahi yöntemleri kullanmaktayız. Ameliyatların bazıları minimal invaziv, yani kapalı teknikler tekniği kullanılarak gerçekleştirilebilir ve böylece açık bir karın kesisi gerekli olmaz.
2018'den bu yana, mükemmeliyet sertifikasına sahip merkezimizde, genellikle minimal invaziv kapalı teknik veya robot yardımlı olarak kapsamlı ameliyatlar gerçekleştiriyoruz. Bu durumlarda açık - invaziv bir karın kesisine gerek kalmamaktadır. Avrupa'da sadece birkaç özel pankreas merkezi bu cerrahi yöntemleri bu düzeyde uygulamaktadır.
Birçok vakada ameliyat sonrasında normal beslenme ile semptomsuz bir yaşam mümkündür. Ancak pankreasın tamamen çıkarıldığı en uç durumda hastalar şeker hastası olmakta ve ömür boyu insülin enjeksiyonlarına ve enzim tabletlerine ihtiyaç duymaktadır.
Pankreas cerrahisi - Ameliyatlar
Aşağıda sayılan karmaşık ameliyatlarla ilgili olarak, açık, klasik minimal invaziv ve robot yardımlı tekniklerde geniş deneyime sahibiz:
- Kausch-Whipple Pankreas başı rezeksiyonu
Klasik Kausch-Whipple ameliyatında pankreas başı, on iki parmak bağırsağı, safra kesesi dahil distal safra kanalı ve midenin üçte biri çıkarılır. Safra kanalı hepatikojejunostomi (karaciğerin ince bağırsağa bağlanması), kalan pankreas pankreatikojejunostomi (pankreasın ince bağırsağa bağlanması) ve mide gastrojejunostomi (midenin ince bağırsağa bağlanması) yoluyla yeniden yapılandırılır.
Bu operasyon pankreas başı tümörleri ve kronik pankreatit için kullanılmaktadır. Bu arada son yıllarda Kausch-Whipple ameliyatının yerini giderek pilor koruyucu pankreas başı rezeksiyonu almaktadır.
- Pilor koruyucu pankreas başı rezeksiyonu
Kausch-Whipple'a göre klasik pankreas başı rezeksiyonundan farkı, midenin kısmi olarak çıkarılmasından vazgeçilebilmesidir. Buradaki avantaj, mide kapısının işlevini koruyarak midenin fizyolojik boşalmasının sürdürülmesidir. Son yıllarda bu ameliyat, klasik Kausch-Whipple operasyonuna eşdeğer bir rezeksiyon prosedürü olarak kendini kanıtlamıştır. Çeşitli çalışmalar pilor koruyucu pankreas başı rezeksiyonunun (PPPD) radikalite açısından klasik Whipple operasyonu ile karşılaştırılabilir bir mortalite ve morbiditeye sahip olduğunu göstermiştir.
- Duodenum koruyucu pankreas başı rezeksiyonu
Duodenum koruyucu pankreas başı rezeksiyonunda, duodenum korunurken pankreasın başı çıkarılır. Bu operasyon sadece kronik pankreatit tedavisinin bir parçası olarak uygulanır. Oniki parmak bağırsağını çıkarmayarak, pankreas ve ince bağırsak arasında yeni bir bağlantı oluşturmaktan kaçınmak mümkündür. Bu ameliyat pankreas başı tümörleri için yapılmaz.
- Pankreas kuyruğu rezeksiyonu
Pankreas gövdesi veya pankreas kuyruğu bölgesinde lokalize olan pankreas tümörleri durumunda, pankreas kuyruğu rezeksiyonu (pankreas sol rezeksiyonu olarak adlandırılır) gerekebilir. Sol pankreas rezeksiyonunda pankreasın kuyruğu, peripankreatik lenf düğümleri ve altta yatan hastalığa bağlı olarak muhtemelen dalak ile birlikte çıkarılır. Tümörün boyutuna ve ortaya çıkan rezeksiyon sınırlarına bağlı olarak, rezeksiyon pankreasın başına kadar uzatılmalıdır, yani subtotal sol pankreatektomi yapılmalıdır. Pankreatik güdük genellikle kör olarak kapatılır. Lokal olarak ilerlemiş pankreas karsinomu olan ve çölyak gövdesinde izole enfiltrasyon bulunan hastalarda, küratif bir tedavi seçeneği olarak çölyak gövdesinin rezeksiyonu ile birlikte pankreas kuyruğu rezeksiyonu (Appleby operasyonu) da uygulamaktayız.
Belirli koşullar altında, tümörün konumuna bağlı olarak, pankreasın tamamen çıkarılması gerekebilir (total pankreatektomi). Elbette, özellikle pankreas kuyruğu rezeksiyonu kliniğimizde mümkün olduğunca minimal invaziv laparoskopik teknikler kullanılarak gerçekleştirilmektedir.
- Kistojejunostomi (kist sıvısını boşaltıcı ameliyatlar)
Kronik pankreatit sırasında oluşan kistler (pankreatik psödokist olarak da adlandırılır), kist boyutu nedeniyle diğer organların üzerine baskı yaptığı veya gıda geçişini engellediği takdirde bu psödokistin drenajı gerekli olabilir. Bu operasyona kistojejunostomi adı verilir. Açılan kist duvarına bir ince bağırsak ağızlaştırılır. Bu ameliyattan sonra kist sıvısı sürekli olarak ince bağırsağa boşalır ve böylece kistin boyutu önemli ölçüde küçülür.
- Partington-Rochelle ameliyatı / Frey ameliyatı
Semptomatik kronik pankreatitli hastalarda Partington-Rochelle ameliyatı, dilate pankreas kanalı varlığında bir kanal boşaltma işlemi olarak uygulanabilir. Bu ameliyatta pankreas kanalı, pankreas başındaki pre-papiller segmentten pankreas kuyruğuna kadar uzunlamasına açılır ve ince bağırsağa ağızlaştırılır. Klinik tabloya bağlı olarak, pankreas ve ince bağırsak arasındaki bu uzunlamasına bağlantı, pankreas başının lokal eksizyonu ile de birleştirilebilir (Frey ameliyatı). Her iki ameliyatın da amacı ağrıdan kalıcı olarak kurtulmak ve pankreatitle ilişkili komplikasyonları kontrol altına almaktır.
Pankreas ameliyatindan önce ve sonra
Kliniğimizdeki tedavi her zaman disiplinler arası bir tedavi konseptine ve ameliyat öncesi ve sonrası kapsamlı bir bakıma dayanmaktadır.
Ameliyattan önce
En başından itibaren, hastalığınız için ideal tedaviyi birlikte tartışmak için her zaman diğer disiplinlerden meslektaşlarımızı da tedavinize dahil ediyoruz. Haftalık tümör konseylerinde meslektaşlarımızla her bir hasta için en uygun tedaviyi tartışıyor ve kişisel bir tedavi planı hazırlıyoruz. Hastaların yaşam kalitesinin korunması veya iyileştirilmesi, hastalığın etkin tedavisi kadar önemli bir rol oynamaktadır. Bir ameliyat gerekliyse, derhal bir ameliyat randevusu alacak ve genellikle bir gün önce yatılı hasta olarak kabul edileceksiniz. Daha sonra tekrar muayene edilecek, kan değerleriniz kontrol edilecek ve gerekirse güncel röntgen filmleri çekilecektir. Doktorlarınız ayrıntılı bir konsültasyonda planlanan ameliyat, anestezi ve sonraki tedavi hakkında sizi bilgilendirecektir. İstediğiniz zaman soru sorma ve isteklerinizi ifade etme fırsatınız olacaktır.
Ameliyat sonrası tedavi
Ameliyatın kapsamına bağlı olarak yaklaşık 8 ila 12 günlük bir yatış süresi söz konusudur. Hastalarımız başlangıçta cerrahi yoğun bakım ünitesinde izlenir ve genellikle ameliyattan bir gün sonra normal servise dönebilirler. Burada günlük klinik vizitler sırasında doktorlar ve hemşireler tarafından bakılırlar. Gerekirse daha ileri tetkikler de yapılır. Ameliyattan hemen sonra taburcu olana kadar anestezi bölümü ağrı servisimiz etkili bir ağrı tedavisi sağlar. Diyetisyenler, fizyoterapistler ve sosyal hizmetlerimiz, hastalar henüz hastanedeyken onları taburcu olduktan sonraki iyileşme sürecine hazırlamaktadır. Kanser varlığında, özel eğitimli psikologlarımız talep üzerine görüşmelere hazırdır.
Ameliyat sonrası olası komplikasyonlar
Pankreas ameliyatları oldukça zorlu girişimlerdir ve bu ameliyatlarda ciddi komplikasyon olasılığı mevcuttur. Ameliyattan sonra yara iyileşme bozukluğu veya ameliyat edilen organdan salgı sızıntısı gibi sorunlar olabilir. Böyle bir durumda hastanede kalış süreniz uzayacaktır.
Üst düzey bir üniversite merkezi olarak, özellikle karmaşık tedavi süreçleri için tüm disiplinler arası teşhis ve tedavi seçeneklerini garanti etmekteyiz ve komplikasyonların tedavisinde son derece ileri bir deneyime sahibiz. Uzman bir ekibin (cerrahi, anestezi, endoskopi, radyoloji ve yoğun bakım) günde 24 saat ulaşılabilirliğinin garanti edilmesi, pankreas cerrahisinde hastalarımızın güvenliği için esastır.
Ameliyat ve komplikasyon yönetimindeki yüksek rutin sayesinde, Campus Charité Mitte / Campus Virchow-Klinikum Cerrahi Kliniğinde pankreas cerrahisi için ölüm oranı yüzde 3'ten azdır (kanser hastaları için yüzde 2'den de azdır) ve bu oran yaklaşık yüzde 10 olan ulusal ortalamanın önemli ölçüde altındadır.
Tedavinin ayaktan devamı
Ameliyattan sonra, özellikle tümörlerde kemoterapi gibi daha ileri tedaviler gerekli olabilir. Bu nedenle, taburcu olmadan önce, ayakta tedavi için ileri tedavi önerilerimizi sizinle ve ileri bakım sağlayan doktorlarınızla görüşmekteyiz. Her iki klinikte de bulunan cerrahi poliklinik bölümlerimiz, örneğin kanser takip bakımının bir parçası olarak idame tedavisi ve düzenli kontroller de sunmaktadır. Tüm modern teşhis yöntemleri (örn. BT, MRT) doğrudan yerinde mevcuttur; ayrıca ameliyat doktorlarımız sorularınız için her zaman hazırdır.
Kalitemiz, Ünitemizin Bağımsız Sertifikasyonu
Merkez terimi tıbba özel bir terim değildir. Alman Cerrahi Derneği'nin (DGAV-Deutsche Gesellschaft für Chirurgie) bağımsız uzmanları tarafından onaylanan bir Mükemmeliyet Merkezinin özellikleri, klinik olgu sayısı ve hasta bakım kalitesi açısından diğer merkezlerden önemli ölçüde farklıdır.
En yüksek mükemmellik merkezi seviyesine ancak yılda düşük komplikasyon oranına sahip 100'den fazla pankreas rezeksiyonu gerçekleştirilirse ulaşılabilir. Kliniğimizde yılda toplam 200-250 arasında pankreas ameliyatı yapılmakta ve bu son derece karmaşık ameliyatların büyük bir kısmı minimal invaziv robot yardımlı gerçekleştirilmektedir.
Kalite kontrolü amacıyla, kliniğimizde tedavi edilen tüm hastalar DGAV'ın merkezi kayıtlarına isimsiz olarak kaydedilmekte ve bu da hastalarımızın yararına yüksek kalite standartlarının karşılanmasını sağlamaktadır.
Kompleks açık ve minimal invaziv (robot yardımlı ve klasik laparoskopik) pankreas cerrahisi alanındaki yüksek uzmanlık düzeyimiz nedeniyle, diğer cerrahi kliniklerden deneyimli meslektaşlarımız için bu konularda düzenli olarak ulusal ve uluslararası eğitim kursları düzenlemekteyiz.
Tedavideki kalite şunları da içermektedir:
- Disiplinler arası tümör konseylerinde istisnasız tüm hastalarımızın durumunu tartışıyor ve ameliyattan öncesi ve sonrası için hastaya özel bir tedavi planı hazırlıyoruz.
- Tümör hastaları sadece Alman Kanser Derneği (Deutsche Krebsgesellschaft) tarafından sertifikalandırılmış uzman cerrahlardan oluşan bir ekip tarafından ameliyat edilmektedir.
- Karmaşık pankreas cerrahisinde Charité Mükemmeliyet Merkezi, dünya çapında en iyi uzun vadeli sonuçlara sahip bölümlerden biridir.
Poliklinik saatleri ve iletişim
Başvuru
Polikliniğimize telefon, faks veya e-posta yoluyla başvurabilirsiniz.
Bizi ilk kez ziyaret ediyorsanız, öncelikle pankreas hastalıklarının tedavisinde uzmanlaşmış kıdemli doktorlarımızdan biri tarafından muayene edileceksiniz. Doktorumuz daha önceki tıbbi geçmişinizi dinleyecek ve sizinle gerekli ileri tetkikleri, olası tedavi önlemlerini ve bunların ne kadar sürede yapılması gerektiğini görüşecektir.
Bazı durumlarda uygun tedavi ilk ziyarette kararlaştırılabilir ve uygun randevular planlanabilir.
İlk görüşmemiz ile tedaviye ilişkin son kararın arasında en fazla üç gün olmasını hedeflemekteyiz.
Lütfen görüşmeye gelirken yanınızda şunları getirin:
Daha önce yapılmış olan muayenelerin (örneğin aile doktorunuz veya uzman doktorunuz tarafından yapılmış olanlar) belge ve bulguları, özellikle röntgen, CT ve MR görüntüleri, CD'de veya çıktı olarak.
Gereksiz zaman kaybını ve yolculukları önlemek için bunları konsültasyondan önce bize gönderebilirsiniz; elbette bunları sistemimize aktardıktan sonra size iade edeceğiz.
Daha ileri tetkiklerin gerekli olması halinde sizi telefonla bilgilendireceğiz. Gerekirse bu tetkikleri doğrudan kliniğimizde de gerçekleştirebiliriz.